turklehceleri.org

kesek

Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)

kesek

и. балчык кисәге; кәс

Arı Duru Türkçe – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kuleli)

kesek

1. Cüz

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

kesek

1. parça, topak, kesek taklan: iri kavut; kelin- kesek: genç kadınlar; kempir-kesek: kocakarılar; kelin – kesek, kız kırkın: genç kadınlar vegelinlik kızlar; 2. kurumuş balcık topu: kesek (ayakyolunda iş bitirdikten sonra kullanılır); 3. ancak; muhasıran ( yalnız beğenmemezliği ifade eden tabirlerde); kesek mitaamdar: baştan- başa dolandırıcıdırlar; kesek kudayurğandar: baştan başa kalleşler, sırf hergele takımı.

Türkmencenin Açıklamalı Sözlüğü (Kyýasowa, 2016)

kesek

at. Topragyň kiçiräk tokga bölegi. Çapar onuň gapdalyndaky ullakan kesegiň üstünde jaýlaşyp oturandan soň, oňa şeýle jogap berýär (B. Seýtäkow).
 ‣ Kesek atmak birine şyltak atmak, ýamanlyk etmek. Rehimsiz zalymlar bagry daş bolar, Barar ýere kesek atyjy bolma (Magtymguly). Kesek ýeter aralyk zyňlan kesek ýeter ýaly aralyk, daşlyk; ýakyn aralyk.

Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)

kesek

ağ. Kerpiç.

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

kesek

parça, kesek, bölüm, azıcık, mahdut miktarda. Buday ~ibiz tavusuladı: mahdut miktardaki buğdayımız tükeniyor, ~ kesek: ekmek parçası, bir ~: bir az, bir parça, bir nebze, birinçi ~: birinci bölüm, romannı üçünçü ~i: romanın üçüncü bölümü, ~lege bölüv: parçalara ayırma, korğaşın ~ kaydadı: kurşun parçası nerede, ~ ~ etmek: parça parça etmek, parçalara bölmek, ~ zamanda boşadık: tazıcık sürede bitirdik, bir ~ sabırlık sal: birazcık sabret, bir ~ es cıydı: biraz şuurunu topladı, tañ ~: oldukça bir miktar, ~ kesek malı bardı: oldukça bir miktar malı var, tañ ~ni sakladıla: oldukça bir süre beklediler, igi ~: bir hayli, oldukça, igi ~den beri saklaydıla: bir hayli zamandan beri bekliyorlar, igi ~den beri: bir hayli zamandan beri.

Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)

kesek

kesik, parça·I, 14, 391 bkz; kes


Son arananlar: