kalkan
Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)
kalkan
и. калкан ◊ kalkan dikeni бот. шайтан таягы
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
kalkan
Türkiye Türkçesi: kalkan
Azerbaycan Türkçesi: galⱨan
Başkurt Türkçesi: kalkan
Kazak Türkçesi: kalkan
Kırgız Türkçesi: kalkan
Özbek Türkçesi: kalkàn
Tatar Türkçesi: kalkan
Türkmen Türkçesi: galkan
Uygur Türkçesi: kalkan
Rusça: şçit
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
kalkan
Türkiye Türkçesi: kalkan
Azerbaycan Türkçesi: galⱨanabänzär balıg
Başkurt Türkçesi: kambala kalkan balığı
Kazak Türkçesi: kambala
Kırgız Türkçesi: kambala
Özbek Türkçesi: kämbalä
Tatar Türkçesi: kambala kalkan balığı
Türkmen Türkçesi: kambala
Uygur Türkçesi: kambala
Rusça: kambala
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
kalkan
1. kalkan; 2. siper; perde; sığınak; 3. içine kurşun doldurulmuş olan aşık; 4. kılgan otu (karş. ködöö, tulañ) ; 5. = kaldırkan 1.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kalkan
kalkan. ~sız uruşhan bağatır: kalkansız savaşan bahadır.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
kalkan
kalkan, I, 441; II, 356; III, 82, 221, 386 bkz> kalkañ