turklehceleri.org

hot

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

hot /hˈɪltɒp/

1. (-ter, -test) sıcak, kızgın
2. acı, yakıcı (biber vb)
3. şiddetli, sert, hararetli
4. hiddetli
5. yüksek gerilimli akım taşıyan (tel)
6. tehlikeli miktarda radyoaktivite ihtiva eden
7. yakın
8. yeni, taze (haber vb)
9. polisçe aranmakta olan
10. kızışmış, şehvetli
11. A.B.D, (argo) çalınmış veya kaçak (mal)
12. (müz.), (argo) heyecanla ve irticalen çalınan. hot air (argo) boş laf, martaval, atmasyon
13. abartma. hot dog (k.dili) sosis, sosisli sandviç. hot line direkt telefon hattı. (özellikle devlet başkanları arasında)
14. her zaman cevap veren imdat te lefonu
15. dinleyicilerden gelen telefon konuş- malannı ihtiva eden radyo programı. hot pants çok kısa kadın şortu. hot plate portatif soba
16. sıcak yemek. hot pot (İng.) güveç. hot rod (A.B.D.), (argo) hızlı gidebilecek şekilde yenilenmiş otomobil. hot seat (A.B.D.), (argo) elektrikli sandalye
17. sıkıcı durum. hot spring kaplıca. biow hot and cold hem lehinde hem aleyhinde bulunmak. get hot ısınmak
18. kızmak, öfkelenmek. get into hot water başını belaya sokmak. make it hot for one bir kimseyi rahatsız etmek, sıkıştırmak. sell like hot cakes kapışılmak. hotly heyecanla, ateşli olarak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

hot

sıcak
ıssı
isti
biberli
acı
(haber) sıcak
taze
şehvetli
ateşli
azgın
bilgili
ilgili


Son arananlar: