turklehceleri.org

heavy

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

heavy /hˈandklasp/

1. ağır, kaldırılmasl zor
2. büyüklüğüne göre ağır
3. şiddetli, kuvvetli (yağmur, rüzgâr, fırtına)
4. fazla, olağandan çok (kar, oy sayısı)
5. kabarmış (deniz)
6. çol faal (borsa alışverişi)
7. aşırı
8. kalın (elbise)
9. ciddi, önemli
10. güç, zor (vazife)
11. bulutlu, kapalı (gök)
12. sıkıcı, ezici, usandırıcı
13. sıkıntılı, üzücü
14. kederli
15. zarafetsiz, incelikten yoksun
16. kaba
17. hazımı güç (yemek)
18. boğucu (koku)
19. derin (sessizlik)
20. uyku basmış, ağırlaşmış (göz)
21. (fiz.) ağır (izotop)
22. sıkışık (trafik)
23. (tiyatro), sin kötü adam rolü
24. dramda baş rol. heavy artillery uzun menzilli toplar. heavyduty dayanıklı, ağır iş için elverişli
25. ağır vergiye tabi. heavy earth (kim) baryum oksidi. heavy handed eli ağır, beceriksiz
26. can sıkıcı, zalim. heavy-hearted kederli, meyus. heavy hydrogen döteryum, ağır hidrojen. heavy industry ağır sanayi. heavyladen ağır yüklü. heavy water (kim) döteryum oksidi, ağır su. heavyweight ağlr sıklet
27. ağır sıkletli (boksör) heavy with fruit meyvayla dolu. heavy with young gebe. hang heavy yavaş geçmek (zaman) heavily ağır bir şekilde
28. şiddetli olarak. heaviness ağırlık
29. şiddet.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

heavy

ağır
yoğun
ağır
şiddetli
ciddi
ağır
(davranış
duygu) ağır
yavaş
yorucu
güç
ağır
(yiyecek) ağır
sindirimi güç
(hava) ağır
boğucu
yoğun (denizde) dalgalı
fırtınalı
üzgün
hüzünlü


Son arananlar: