hazna
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
hazna
1. Hazine, define. ~da açha tarkayğandı: hazinede para azalmış, ~ izlegenle: define arayanlar. 2. fazla, pek, çok. ~ malı cokdu: fazla malı yok, ortalıkda ~ adam körünmeydi: ortalıkta pek adam görünmüyor, ~ kalmay kellikdi: çok kalmadan gelecek, alay ~lı: o kadar çok, o kadar fazla, alay ~ bolmaz: o kadar çok değildir, alay ~lığa uşamaydı: o kadar çoğa benzemiyor, hazırğa ~ çıdamaz: hazıra hazine dayanmaz (as).
Son arananlar:
- yücelenmek,
- taraqqiylashmoq,
- ÖNEM,
- significance,
- Esas,
- məni,
- buşulgan,
- məhman,
- müdürül,
- taňla,
- Karşın,
- pasif,
- dulusçuluq,
- Dağıtılmak,
- cudgel,
- bodug,
- çakırkeyf,
- janjalchan,
- Kültür,
- kedüklüg,
- Bala,
- hazna