fixed
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
fixed /fˈɛnɛk/
1. durağan, kımıldamaz, bağlı
2. sabit, solmaz (renk)
3. (A.B.D), (k.dili.) önceden ayarlanmış. well fixed (argo) paralı. fixed assets sabit değerler. fixed charges sabit masraflar. fixed focus (foto.) sabit mihrak. fixed idea sabit fikir, idefiks. fixed liability uzun vadeli borç. fixed oil (kim) uçmaz yağ. fixed star durağan yıldız, sabite. fixedly gözlerini dikerek, sabit bakışlarla. fixedness sabit oluş, hareketsizlik.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
fixed
sabit
oynamaz
değişmez
belirlenmiş
kararlaştırılmış