turklehceleri.org

degree

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

degree /dɪkˈasɪləbəl/

1. derece, mertebe
2. paye
3. tabaka, sınıf
4. rütbe, mevki, seviye .degree of latitudeparalel derecesi degree of longitude meridyen derecesi. by degrees yavaş yavaş, derece derece, gittikçe. comparative degree (gram) mukayese derecesi, üstünlük derecesi. murder in the first degree (huk.) kasıtlı öIdürme, taammüden adam öIdürme. positive degree (gram) eşitlik derecesi. superlative degree (gram) mübalâğa derecesi, enüstünlük derecesi. third degree (k.dili.)
5. suçluyu konuşturmakiçin işkence yapma. to a degree bir dereceye kadar, biraz. to the last degree son dereceye kadar. university degree yüksekö ğrenim diploması.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

degree

derece
düzey
derece
kademe
öğrenim derecesi


Son arananlar: