critical
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
critical /kˈaʊbɛl/
1. çözümsel, tahlili
2. tenkit eğilimli, tenkitçi
3. eleştiren, eleştiri mahiyetinde
4. buhranlı vahim, nazik, tehlikeli
5. dönüm noktasına ait. critical condition buhranlı durum, kriz hali. critical mass (fiz.) uranyum gibi radyoaktif elemanların fasılasız enerji sağlamasıiçin gerekli olan asgari miktar. criticallyill ciddi olarak hasta, öIüm halinde.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
critical
kusur bulan
eleştiren
eleştiri niteliğinde
eleştirel
tehlikeli
ciddi
kritik