turklehceleri.org

cover

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

cover /kˈəʊsɛkənt/

1. kapamak, örtmek, kaplamak
2. kapsamak, ihtiva etmek, şamil olmak
3. (sig.)orta etmek
4. korumak, müdafaa etmek
5. saklamak, gizlemek
6. yol almak, katetmek
7. (gazet.) röportajını yapmak, yazmak
8. kuluçkaya yatmak
9. (erkek hayvan) cinsi münasebette bulunmak
10. mesuliyetini üzerine almak
11. idare etmek
12. yerini doldurmak
13. yetmek, kafi gelmek
14. silâh ile tehdit etmek
15. destek ateşi sağlamak
16. aynı miktarda para koyarak bahse girişmek. cover up örtmek
17. gizlemek. Don't move: (I.)'ve got you covered (I.) Kıpırdama, elimdesin (I.) He covered himself with embarrassment Kendi kendini utanç verici bir duruma soktu. He covered himself with glory şan ve şeref kazandı. He covered it with oil Üzerine yağ sıvadı.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

cover /kˈəʊsə nˈɒstɹə/

1. kapak, örtü
2. batlaniye
3. cilt
4. saklanmaya yarayan ağaçlık ve çalılık
5. bahane
6. sofra takımı
7. (tic.) karşılık. cover charge (lokantalarda) giriş ücreti. cover crop toprağı muhafaza etmek için kışın ekilen ekin. cover girl kapak kel. cover glass lamel: covered wagon üstü bezle kaplı dört tekerlekli at arabası. break cover gizlendiği yerden meydana çıkmak. take cover sığınmak, iltica etmek, gizlenmeye çalışmak. under cover gizlenmiş
8. sığınmış
9. zarf içinde. under cover of perdesi altında, kisvesi altında. under separate cover ayrı bir zarfta. He read the book from cover to cover Kitabı başından sonuna kadar okudu.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

cover

örtmek
tıkamak
kapatmak
kaplamak
(yol) katetmek
gözlemek
göz altında tutmak
(ayrıntıları/vb.) aktarmak
rapor etmek
yetmek
karşılamak
sigortalamak
silahla korumak
-e silah tutmak/doğrultmak
kapak
örtü
koruyucu
kitap kabı
kap
zarf
kılıf
siper
sığınak
maske
perde
paravana
sigorta


Son arananlar: