caka
Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)
caka
[Köken: Kökeni belirsiz] Ulumsunma, Ulumsuluk, Göğüs germe
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)
caka
Türkiye Türkçesi: caka
Azerbaycan Türkçesi: lovğa özünü çäkmä
Başkurt Türkçesi: iri kiäfät kukırlık irilik
Kazak Türkçesi: ör kökirektik dandaysuv
Kırgız Türkçesi: kū çiren kuru kökürök
Özbek Türkçesi: kekkäyiş gerdäyiş
Tatar Türkçesi: masayu havalılık irilik
Türkmen Türkçesi: gopbãmsılık ulumsılık gedemlik
Uygur Türkçesi: gedäŋ gürlük
Rusça: vajniçan'ye risóvka ⱨvastovstvó
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
caka
1. yaka; kayırma caka: yatık yahut bükülebilen yaka; tik caka: dik yaka; caka karma 1) yaka silkmek; 2) mec. hayret etmek; eki kolu cakasında: o hayret içinde, mebhut, dermansız bir haldedir (harfiyen: iki eli yakasında) ; can uyada, caka kolda bolso: sağ esen olursak ( harfiyen: can yuvada , yaka elde olursa) ; ak caka 1) beyaz (kolalı) yaka; 2) al.münevver; alka- caka: yakanın ön kısmı; mec. göğüscükler: alka- cakadan al- : göğüscükleri ellemek; 2. kenar, kıyı; suu cakasında: su kenarında; çet cakadan cetkirilgen: başka yerden ; öteden getirilmiş (yerli değil) ; 3. dağ eteği ; el cayloodan cakaga tüştü: el yayladan dağın eteğine indi.