turklehceleri.org

bük

Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)

bük

и. 1) каулан, каракура тигәнәклек; 2) бөрлегән; 3) тугайдагы уңдырышлы басу; 4) борылыш

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

bük

I, büküm yeri, kıvrım.


II, bük tüş 1) yüz sürmek; 2) sıkıntı, keder içinde bulunmak.

Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)

bük-

III, bükmek, kıvırmak; tize bük- : diz eğmek, ayakları bükmek.

Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)

bük

Sıkı, sıkı; gür. Bük janggallik – Gür orman.

Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)

bük

n. fold, pleat; bük- v. to hide oneself; to bend, fold, arch, pleat

Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)

bük

köşe, bucak,I, 333

tomurcuk.I, 233


Son arananlar: