buyur
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
buyur-
1. emretmek; ısmarlamak; 2. önceden tayin etmek, önceden tahsis etmek; buyursa da, buyurbasa da: herhalde; her hali takdirde; uyalbagan buyurbagandan içet ats. : vicdansız kendisine tahsis edilmiyeni de yer; at saga buyursun : at senin olsun; tamekiñ barbı? ― buyurbasın! : tütünün var mı? ― zerre kadar!
Son arananlar:
- grabber,
- deyikləmək,
- zilyet,
- Merhaba,
- affecting,
- discernible,
- formülleşmek,
- kondisioner,
- takoz,
- çalpañ,
- pingpong,
- qərardad,
- tulip,
- Barbar,
- qəyrət,
- yawa,
- Digar,
- tuyarmandık,
- küpür,
- hovercraft,
- sezgür,
- buyur