buu
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
buu-
I, 1. buğu, buhar; 2. (herhangi bir şeyi kaplamak için) maden mahlûlü; bul altın emes, altındın buusu : bu altın değil, yaldızdır; altındın buusuna karmagan : altın mahlûlü ile yaldızlanmış.
II, boğmak; bağlamak, sağlam bağlayıp pekitmek; kaptın oozun buu- : çuvalın ağzını bağlamak.
Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)
buu
ono. Wheeze!; buu gın- v. to wheeze