brake
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
brake /bˈəʊlə/
1. bir çeşit büyük eğreltiotu, (bot.) Pteridium aquilinum.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
brake /bˈəʊl/
1. çalılık. braky çalıyla kaplı.
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
brake /bˈəʊlɪɡˌɪd/
1. fren
2. keten ve kenevir liflerini ayırmak için kullanılan tokmak veya makina
3. fren yapmak, frenlemek
4. fren tertibatı takmak
5. iş1emek (keten veya keneviri) brake adjustment (oto.) fren ayarı. brake block tekerlek baskı takozu, fren takozu. brake drum (oto.) fren kasnağı. brake fluid (oto.) fren mayii, fren akarı. brake lining (oto.) fren astarı, fren balatası. brake pedal (oto.) fren pedalı. brake pulley fren kasnağı. brake rod (oto.) fren çubuğu brake shaft (oto.) fren mili. brake shoe fren çarığı. brakeman (A.B.D.) brakesman, ing. frenci. brakeless frensiz. hand brake el freni.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
brake
fren
eğleç
eğleçleyip durdurmak/yavaşlatmak
eğleç yapmak
eğleçlemek
Son arananlar:
- bivec,
- komendor,
- xorlanmaq,
- repugnance,
- toydi,
- Yedirmək,
- Yeteneksiz,
- çəlik,
- üp,
- fohn,
- tufan,
- camekan,
- itself,
- Erdik,
- jebisleşdirmek,
- disturbance,
- ongalmas,
- gaza,
- cañıl,
- tügürlenmek,
- exit,
- brake