turklehceleri.org

bolt

Azerbaycan Türkçesinin Açıklamalı Sözlüğü (Orucovun, 2006)

bolt

[rus.] Maşın və s. hissələrini birbirinə bənd etmək üçün bir başına qayka keçirilən metal ox. Özülün üstündə qurulmuş dirəklər yoğun boltlar və dəmirlərlə birbirinə möhkəm bağlanmışdı. M.Süleymanov.

Pamukkale Azerbaycan Türkçesi - Türkiye Türkçesi (ADT versiyonu)

bolt

cıvata

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

bolt /bˈəʊs/

1. elemek, elek veya tulbentten geçirmek, süzmek
2. eler gibi dikkatle gözden geçirmek.

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

bolt /bˈɒbwaɪt/

1. sürgü, kol demiri
2. kilit dili
3. cıvata
4. fırlama, kaçış
5. top (kumaş, duvar kağıdı)
6. yıldırım
7. kısa kalın ok
8. kitabın kesilmemiş kenarları ve sayfaları
9. süngülemek
10. fırlamak
11. düşünmeden söylemek, ağzından kaçırmak
12. çiğnemeden yutmak, alelacele yemek
13. top veya rulo haline koymak (kumaş
14. ansızın yerinden fırlamak
15. (A.B.D.), (pol.) (partisinden) çekilmek
16. (partisine) destek olmaktan kaçınmak
17. ansızın, birdenbire. bolt chisel çapraz keskiç bolt cutter mandal kesecek alet. bolt from the blue hiç umulmadık iş, tam sürpriz, tepeden inme. bolt knife sayfaları kesmek için kullanılan mucellit bıçağı. bolt upright dimdik. ring bolt (den.) halkalı mapa. shoot one' bolt elinden geleni yapmak, son imkanını kullanmak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

bolt

cıvata
kapı sürgüsü
mandal
yıldırım
(kumaş/vb.) top
kaçış
kaçma
(at) korkudan aniden kaçmak
irkilmek
acele etmek
çabuk hareket etmek
(yemek) çiğnemeden yutmak
abur cubur yemek
iki parçayı cıvatayla tutturmak
bağlamak
(kapı) sürgülemek
kilitlemek
bir yığın

Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)

bolt

(Russian) bolt.


Son arananlar: