turklehceleri.org

beach

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

beach /bˈɔːk/

1. kumsal, plaj, sahil
2. (den.) karaya çekmek, sahile çekmek (gemiyi) beach buggy (A.B.D.) kum üzerinde sürülmeye elverişli çok büyük lastikli spor araba. beachcomber hayatını sahillerden topladığı enkaz ile kazanan kimse
3. okyanustan sahile vuran büyük dalga. beach flea kumsallarda rastlanan birkaç çeşit sıçrayan yengeç cinsi küçük hayvan. beachhead (ask.) çıkarma yapılan sahil. beach wagon (A.B.D.), (bak.) station wagon on the beach işsiz
4. karada vazifeli (denizci)
5. kızağa çekilmiş.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

beach

kıyı
sahil
kıyı şeridi
plaj
çimerlik
kıyıya sürmek


Son arananlar: