turklehceleri.org

allay

İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)

allay /ˈɔːl/

1. yatıştırmak, teskin etmek, bastırmak.

İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)

allay

azaltmak

Sahaca—İngilizce Sözlük (Straughn, 2006)

allay-

v. to open one’s mouth widely; allağar a. with mouth wide open

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

allay

öylesi, öyle, onun gibi, o kabilden, ona benzer, öyle, öyle şey, aynı, benzer. ~la: öyleleri, andan başhası ~la aytsa kişi da tın~ılamaz edi: ondan başkası o kabilden sözler söylese kimse dinlemezdi, Soslan ~la aythanlıkğa iş başhadı: Soslan öyle şeyler söylese de iş başka, ~ zatla: öyle şeyler, o kabilden şeyler, ~ı barmıdı?: ona benzeyeni var mı?, kallay ese, ~: nasılsa, öyle, ~ bir: o kadar bir, ~ bir zamannı kayda ediñ?: O kadar zamandır neredeydin?, ~ birni kim da tabar: onun gibi birisini herkes bulur, ~ birge: onun gibi birisine, tuvra ~nı kim körgendi!: doğrusu onun gibisini kim görmüştür (hayret ifadesi)!, Kelse ~ğa kelsin: gelirse öylesine gelsin, ~ ariv kız kayda?: Öyle güzel kız nerede?, ~ kıyınlıklanı köb sınağanbız: onun gibi felaketleri çok sınadık, ~ bir zat aythan edi: ona benzer bir şey demişti.


Son arananlar: