Tamak
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
tamak
1. yiyecek; tamak iç-: ,gıda almak, yemek; bugün tamak içtiñ-bi?: bugün yemek yedin mi? ta-mak-aş önör çayları: erzak sanayi-i müesseseleri; 2. gırtlak;; tamak boo: hamut sırımı (bağı); ay tamak: beyaz gerdanlı (güzel kadının sıfatlarından biridir); kıl tamak: ince boyunlu; aram tamak: başkalarına yük olan, çalışmadan yiyen; tamak kır-: kesik kesik ok. sürmek; kaz tamak: geranium (bitki); çar tamak: guşa (hastalık).
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
tamak
damak. Ters ~: ters damak, gırtlak, larinks, ~ arivlamak: damak tekizlemek, boğaz temizlemek, ~ğından ötmeydi: boğazından geçmiyor, ~ tarı: yutak, farinks, hırha ~: boğuk damak, boğuk gırtlak, ~ım hırha boldu: boğazım boğuklaştı, sesim boğuk, cıları ~ğına tığıldı (d): gözyaşı boğazına tıkandı.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
tamak
boğaz, I, 33 bkz> tamgak tamar damar· l„362; III, 201 bkz> tam ır, tamur