TAZ
Azerbaycan Türkçesinin Sinonimler Sözlüğü (Çakıroğlu, 2013)
taz
ləyən, teşt
{leğen, büyük tas}
Kırgızca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Yudahin)
taz
I, kel (hastalık) . kel adam; taz ardansa. börk alat ats. : kel hiddetlenirse kalpağını çıkarır (ve kafasını gösterir) ; taz kara = tazkara
II, leğen (kap) .
Uygurca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Kurban, 2016)
taz
Kel 2. Uyuz.
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
taz
leğen. Bağır ~: bakır leğen, burun zamanda ay tutulsa ~ kakğan adet bolğandı: eskiden, ay tutulunca leğen çalma adeti varmış. “Karğamayma alğış aytama-Kıyınlık kelsin canıña-Bir ~nı alıp bir ~nı salsınla-Bavuruñdan akğan kızıl kanıña” (iynar / mani): Kargamıyorum, dua ediyorum-Felaket gelsin canına-Bir leğeni koyup bir leğeni alsınlar-Bağrından akan kızıl kanına.
Dîvânü Lugâti’t-Türk Dizini (TDK)
taz
kel, daz, boynuzsuz, bitkisiz, çorak· I, 26, 313; II, 41, 52; III, 148, 149 § taz koy; kel koyun, boynuzsuz koyun, III, 148 § taz yér; bitkisi az olan çorak yer, kel toprak·III, 148
Son arananlar:
- Sadakat,
- tokuş,
- bilinç,
- gopcul,
- taşaklıg,
- probkalama,
- koñurmak,
- hep,
- Miyanpur,
- ummak,
- Faş,
- gyşlag,
- ulumsyrama,
- Çuvaldız,
- qalaylanma,
- gargantuan,
- atalghu,
- Çekinmek,
- mürze,
- susceptible,
- üstelik,
- TAZ