Score
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
score /dˈʌbəljˌuː/
1. oyunda her iki tarafın kay dettiği sayı veya puan
2. sayı yapma
3. sebep
4. çizgi, işaret
5. çetele kertiği
6. çetele kertiği ile tutulan hesap
7. hınç
8. (müz.) bütün çalgıların ve bütün seslerin notalarını ayrı ayrı gösteren müzik parçası, partitur
9. yirmi sayısı
10. (çoğ.) çok miktar
11. çentmek, kertik açmak
12. çetele tutmak
13. puan kazanmak, sayı kazanmak
14. değerlendirmek
15. (müz.) partitur yazmak, bir çalgı için düzenleme veya uyarlama yapmak
16. (k.dili) şiddetle eleştirmek
17. puan saymak
18. başarı kazanmak
19. (argo), (slang) tadına bakmak
20. (argo) esrar satın almayı başarmak. score out üstünü karalamak. scores of people çok sayıda insan, birçok insan. scores of years senelerdir, senelerce. know the score (k.dili) işi çakmak. on that score o sebepten
21. o konuda. pay off old scores eski hesapları temizlemek, hesaplaşmak
22. eski hıncın acısını çıkarmak. What' the score? Kaça kaç? Durum nedir?
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
score
çizgi
kertik
çentik
işaret
sıyrık
sayı
puan
skor
neden
sebep
hınç
hesap
kuyruk acısı
partisyon
hesap
günün olayları
aktüalite
yirmi sayısı
(sayı/puan) kazanmak
almak
(gol) atmak
skoru kaydetmek
çentmek
(başarı/zafer/ödül/vb.) kazanmak
elde etmek
(of/against/over ile) sözlerle atışmak
(arg.) sikişmek