Kesi
Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)
kesi
kendi, özü, kendisi, şahsı. ~ñ aythança et: kendi dediğin gibi yap, ~ allına: kendi kendine, kendi başına, ~ne bazğan: kendine güvenen, ~ ~ne: kendi kendine, ~ ~in asırarğa küreşedi: kendi kendini geçindirmeye çalışıyor, ~ñi boş cerge kıynama: kendini boş yere zora sokma, bu meni ~mikidi: bu benim kendiminkidir, ~ adamı: kendi adamı, yakını, ~ ömürümde körmegenme: hayatım boyunca görmedim, ömrümde görmedim, ~ kereklisine karamak: kendi ihtiyacına bakmak, defi hacette bulunmak (mec.), ~ kıyını bıla caşaydı: kendi emeği ile geçiniyor, anı ~me atağanma: onu kendime seçtim, onu kendime işaretledim, ~ cañız aylanadı: kendi başına dolaşıyor, ~ ~mden uyalama: kendi kendimden utanıyorum, ~ñi nek turğuztğansa: kendini niye şişirdin, yüzünü niye astın, ~n eriş buruş etmek: yüzünü asmak, kendine soğuk bir çehre vermek, ağzını yüzünü buruşturmak, ~ arbazında it da kayır boladı (as.): kendi avlusunda köpek sert olur, ~ başın çegetde börü da asıraydı (as.): kendi kendini ormandaki kurt bile geçindirir, ~ bilmey edi da elni ürete edi (as.): kendisi bilmiyordu, halka öğretmeye kalkıyordu, ~ne duppuk balta elge citi balta (as.): kendine küt palta, aleme keskin palta, ~ cığılğan cılamaydı (as.): kendi düşen ağlamaz, ~ne kerek bolsa tülkü, señe kerek bolsa kirpi: kendine lâzım olunca tilki, sana lâzım olunca kirpi (a.), ~nden küçlüden aslan da korkadı (as.): kendinden güçlü olandan aslan bile korkar, ~ kartnı esi kart (d): kendi yaşlananın aklı da yaşlanır, ~ñden çıkmağan kir ~ñe cabışmaz (as.): kendinden çıkmayan kir kendine yapışmaz, ~m ettim hata kayrı barayım sata (d): kendim düştüm hataya nereye gideyim satmaya, ~ ~n carathan ~n Allah caratmağan (as.): kendi kendini beğenen kendini Allah beğenmeyen.
Son arananlar:
- buyurmaq,
- muvaffakiyet,
- patlayış,
- ironic,
- qanovuz,
- yorgan,
- Pilav,
- tutarlı,
- Diyirlətmək,
- meçin,
- davlaş,
- savutlanmak,
- bilerbilimsek,
- bednam,
- məşşatəlik,
- ilkindi,
- xoşlanma,
- tabsız,
- Sağ,
- sekil,
- uigur,
- Kesi