turklehceleri.org

Kadar

Türkiye Türkçesi – Arı Duru Türkçe Sözlüğü (Kuleli, 2013)

kadar

[Köken: Arapça] Kölemiyle, -ca

[Köken: Arapça] (-e …) Değin, -aca, -ece

Türkiye Türkçesi – Tatarca Sözlük (Ganiyev, 1998)

kadar

бәйл. кадәр, хәтле, чаклы

Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)

kadar

Türkiye Türkçesi: kadar
Azerbaycan Türkçesi: ģädär kimi
Başkurt Türkçesi: kibik ḳäⱬär
Kazak Türkçesi: şonşa sıyaktı
Kırgız Türkçesi: kölömü menen çonduğu menen
Özbek Türkçesi: kadär
Tatar Türkçesi: kadär kibik
Türkmen Türkçesi: kimin yãlı
Uygur Türkçesi: kädär -ğiçä
Rusça: veliçinóy rostom razmerom

Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Ercilasun, 1991)

kadar

Türkiye Türkçesi: kadar
Azerbaycan Türkçesi: ģädär kimi
Başkurt Türkçesi: ḳäⱬär saklı tikli(m)
Kazak Türkçesi: deyin şeyin
Kırgız Türkçesi: cakın çeyin
Özbek Türkçesi: kadär dàvur -gäçä
Tatar Türkçesi: ḳadär çaklı tikli(m)
Türkmen Türkçesi: çenli
Uygur Türkçesi: ḳädär yekin
Rusça: ókolo stól'ko dó

Özbekçe—İngilizce Sözlük (Dirks, 2005)

kadar

obs. (Arabic) grief, remorse, misery.

Karaçay-Malkarca – Türkiye Türkçesi Sözlüğü (Nevruz, 1991)

kadar

1. Kader, talih, yazgı. ~ı alay bolur edi: kaderi öyleymiş, ~sız adam: talihsiz adam, Allah igi ~ cazsın: Allah iyi kader yazsın; 2. Kadar, ölçüde. Adamnı ne kadar cılı kelse ol ~ sınamı boladı: insanın ne kadar yaşamı olursa o kadar da tecrübesi olur (az kullanılır).


Son arananlar: