FINITE
İngilizce—Türkçe Sözlük (FreeDict, 2017)
finite /fˈiːlɪŋ/
1. sınırlı, mahdut, sonu olan, biten, fani: ölçülebilir, sayılabilir
2. (mat.) sonlu. finite verb (gram) mastar ve sıfat fiillerin aksine olarak fiilin belirli şahıs ve sayı gösteren şekli. finitely sınırlı olarak. finiteness fanilik.
İngilizce—Türkçe Sözlük (Anonim)
finite
sonu olan
sonlu
sınırlı