ışan
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ışan
(işan) emare, belirti, işaret, nişane; hedef, nişan. Cürek avruvnu ~ları: kalb hastalığının belirtileri, tarkayğannı ~ı körüle tebiredi: tükenmenin emareleri görülmeye başladı, işni boluruna ~dı: işin olacağının işaretidir, ol igi ~dı: o iyiye işarettir, ~ salıv: işaret koyma, umut ~la körüledi: ümit emareleri görülüyor, col, ız ~ barmıdı: yol, iz nişanesi var mı? Tavuş etip ~ berigiz: seslenerek işaret veriniz; ~ña almak: nişan almak, ~ña alıp cuğuturğa atdı: nişan alıp dağ keçisine ateş etti.