ölük
Kyrgyz—Turkish Dictionary
ölük
ölü, naş; ölüğüñdü, (yahut ölük tirigiñdi) köröyün!: geberdiğini göreyim!.
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
ölük
Ölü, ceset. Adem ölügi – Adam cesedi. Ishtning ölügi – Köpek ölüsü. Ölük yastughida – Ölü yastığında. Uning ölük tirigidin xewer yoq – Onun ölü veya diri olduğundan haber yok. Chala ölük – Yarı ölü. Ölük til – Ölmüş dil. Ölük mal – Taşınmaz mal. Ölükdek uxlimaq – Ölmüş gibi uyumak. Ölse ölügi artuq – Çok daha iyi.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
ölük
ölü, ceset. ~ süyekle: ölünün kemikleri, ~ salınñan üy: ölülerin konulduğu ev, morg, ~ carıv: ölüyü yarma, otopsi, ~ iyis: ölüm kokusu, ~ cuvğan: ölü yıkama.