çirimek
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
çirimek
çürümek, kokuşmak, tehammür etmek. Terek içinden çirigendi: ağaç içinden çürümüş, çabakla çirip tebregendile, cavum çalınñan biçenni çirite başlağandı: yağış biçilmiş otu çürütmeye başladı.