turklehceleri.org

çarlamak

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

çarlamak

1. Tutukluk yapmak. Uşkogum çarladı: tüfeğim tutukluk yaptı; 2. İtiraz etmek, reddetmek, karşı beyanda bulunmak, kabul etmemek, uygun görmemek, kendine . Soslan üyü saylağan kızğa çarlap turadı: Soslan ailesinin seçtiği kıza itiraz edip duruyor, allay bir nek çarladıñ: o kadar neden karşı koydun, bek çarlap küreşse da kolundan cuk kelmedi: çok itiraz ettiyse de elinden bir şey gelmedi, anı kesine teñsinmey çarlap koydu: onu kendine denk görmiyerek reddediverdi, sen çarlasañ da ol iş bollukdu: sen uygun görmesen de o iş olacak, çarlasa da kertidi: kendine yakıştırmasa da gerçek.

Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)

çarlamak

cırlamak, ağlamak, bağırmak·III, 295 bkz> çoglamak


Last searches: