çakğan
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
çakğan
1. Yeşeren, filizlenen, tomurcuklanan. Terekle ~dıla: ağaçlar tomurcuklanmışlar; 2. Sivilce, ergenlik sivilcesi . Caşnı beti ~dan tolğandı: gencin yüzü sivilceyle dolmuş.
1. Yeşeren, filizlenen, tomurcuklanan. Terekle ~dıla: ağaçlar tomurcuklanmışlar; 2. Sivilce, ergenlik sivilcesi . Caşnı beti ~dan tolğandı: gencin yüzü sivilceyle dolmuş.