turklehceleri.org

Çın

Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)

çın

с. чын, дөрес, тугры

Pure Turkish to Turkish (Kuleli)

çın

1. Asıl
2. Dürüst, Gerçek, Hakiki

Kyrgyz—Turkish Dictionary

çın

hakikat doğruluk;hakiki,sahici, şe’ni; çın ayt- : doğru söylemek; ciddi konuşmak; çın büt- : iman etmek, inanmak; aytkanına çın bütkönüm cok : söylediklerine pek inanmadım; çınınan : hakikaten, cidden; çınına kelgende : ciddi olarak (konuşmak) gerekse; çınnıñdı ayt ! : doğrusunu söyle ! ; çınıñbı ? : ciddi mi söylüyorsun? ; çınım : evet ciddi söylüyorum; çınıñbı ce oynuñ- bu? : ciddi mi söylüyorsun, şaka mı yapıyorsun? ; çın tiybes : çıt kırıldım.

Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)

çın

1. Rütbe, unvan, apolet. Asker ~: askeri rütbe, ~ıñmı tüşerikdi: rütben mi inecek? 2. Porselen. ~ tabakla: porselen tabaklar, ~ savutla: porselen kapkacaklar. 3. ~ tavuk: bıldırcın.

Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)

çın

doğru, gerçek, sahih,I, 86. 339;III, 138 § ç ın bütün kişi; kendine güvenilebilen,doğru dürüst kişi,I, 398


Last searches: