world
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
world /vˈʌlɡeɪt/
1. dünya, cihan, alem
2. evren, kainat
3. arz, yer, yeryüzü
4. insanlar
5. ömür, hayat
6. ölümlü dünya
7. dünya nimetleri
8. toplum
9. hayat. World Court Milletlerarası Mahkeme. World Series (beysbol) şampiyonluk karşılaşmaları. world soul, world spirit alemin ruhu sayılan Cenabı Hak. world' fair uluslararası fuar. world to come öbür dünya, ahret. World War Dünya Savaşı, Cihan Harbi. world without end ebediyen, sonsuzluğa dek. a man of the world hayat adamı, görmüş geçirmiş adam, pişkin adam. a world of pek çok, dünya kadar. as the world goes dünyanın gidişine göre. be on top of the world (k. dili) mutlu olmak, sevinçten uçmak. bring into the world doğurmak, dünyaya getirmek. for all the world bütün dünyayı verecek olsalar
10. her ne pahasına olursa olsun
11. tıpatıp
12. tamamen. He is not long for this world. Fazla yaşamaz. in the world yahu, Allah aşkına
13. dünyada. I would give the world to know... öğrenmek için her şeyi feda ederdim. out of this world (k. dili) harikulade, fevkalade, şahane. the New World Yeni Dünya, Amerika. the Old World Eski Dünya
14. (A.B.D.) Avrupa. the way of the world dünya hali, dünyanın gidişi. the world of letters edebiyat dünyası. the world and his wife herkes, bütün dünya. What in the world is he doing? Ne yapıyor Allah aşkına?
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
world
dünya
cihan
alem