turklehceleri.org

word

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

word /vɔːɹˈeɪʃəs/

1. söz
2. sözcük, kelime
3. lafız
4. lakırdı, laf
5. vaad
6. haber, malumat
7. parola
8. emir, işaret, kumanda
9. (gen.) (çoğ.) konuşma
10. (çoğ.) ağız kavgası, münakaşa
11. kelam
12. sözle ifade etmek, söylemek, ifade etmek. word blindness okuma yitimi, aleksi. word for word kelimesi kelimesine. word game kelime oyunu. word of honor namus sözü. word order sözdizimi. word painter belagatli yazar. word picture iyi açıklanmış tanım. word play kelime oyunu, cinas. word square soldan sağa ve yukarıdan aşağıya aynı kelimeler okunabilen kare. Words fail me. Sözle tarif edemem. Söyleyecek söz bulamıyorum. words of one syllable basit sözler
13. açık sözler. a good word övgü, tavsiye, medih
14. iyi haber. a household word günlük kelime. be as good as one' word sözünü tutmamak. by word of mouth ağızdan, sözlü olarak, şifahen. eat one' words sözünü geri almak, tükürdüğünü yalamak. fair words tatlı sözler. have a word with ile konuşmak, ile görüşmek. have the last word sözü geçmek
15. son sözü kendisi söylemek. high words öfkeli sözler. in a word bir kelime ile, uzun lafın kısası. in so many words açıkça, kesin olarak. keep one' wored sözünü tutmak. man of his word sözünün eri. My word! Eyvah! mince words kaçamaklı konuşmak, dolambaçlı konuşmak. of few words suskun. take him at his word sözüne inanmak. take the words out of one' mouth karşısındakinin ağzından sözü kapmak, leb demeden leblebiyi anlamak. the Word Kitabı Mukaddes. upon my word vallahi, billahi. vain words boş laf. wordles kelimesiz
16. sessiz.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

word

kelime
sözcük
söz
mesaj
haber
bilgi
kısa konuşma
kısa görüşme
emir
sözcüklerle ifade etmek
anlatmak


Last searches: