within
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
within /vˌɪzɪtˈeɪʃən/
1. (edat), içeride, içeriden
2. dahilen, derunen
3. zihnen
4. yürekten
5. evde
6. içinde, dahilinde
7. (edat) zarfında, sınırları içinde
8. iç. His heart sank within him. Bütün ümitleri kırıldı. He lives within his income. Gelirine uygun bir şekilde yaşar. The car skidded to within a meter of the baby before it stopped. Araba kayarak bebeğe bir metre kala durabildi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
within
içinde
içeride
içeriye