wide
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
wide /vˈaɪbɹɐfˌəʊn/
1. geniş, açık, engin, vasi, ferah
2. enli
3. şümullü
4. uzak
5. (dilb.) geniş
6. bol
7. uzaklara
8. tamamen, iyice
9. açıkta, açığa
10. krikette hedeften uzaklaşmış. top wide of the mark nişandan uzak
11. çok yanlış
12. yanılmış. widely genellikle
13. yaygın olarak . wide'ness genişlik.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
wide
geniş
geniş bir alanı kaplayan
iyice
tamamen