uyat
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
uyat
1. Ayıp
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
uyat
shame, disgrace, shameful act. ~ga qol- to shame o.s., to be put to shame. ~ so'z bad word. unday demang, ~! You shouldn't say that!
Kyrgyz—Turkish Dictionary
uyat-
utanç, ayıp; kepazelik; yüz karası, rezalet; uyat bol: rezil olmak, kepaze olmak; uyat kıl-: kepaze etmek, terzil etmek; uyakta kal-: utanmak, kepaze olmak; sisge uyat boldum: size karşı mahcup odum, sizin karşınızda rezil oldum; uyat berüü: ihtar etmek, utadırma (bir nevi cezdaır).
Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)
uyat
Ayıp, utanç, ar, haya. Méni uyatqa qaldurding – Beni utandırdın. Uyatqa qaldurmaq – Utandırmak. Uyatqa qalmaq – Utanmak. Uyat emesmu sizge – Utanmıyor musunuz. Uyat söz – Ayıp söz.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
uyat
haya, edep, utanma duygusu, ar, hicap. Sende ~ haya cokmudu: sende ar haya yok mu, ~ bolmağan: hayası olmayan, utanma duygusu olmayan, ~ etip söleşmedim: haya edip konuşmadım.