utter
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
utter /ʌnkˈɒnʃənəbəl/
1. bütün butun, tam, mutlak
2. son derece
3. kesin, son, nihai. utterly tamamen, bütün bütün. uttermost azami (derece)
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
utter /ʌnkˈɒnʃəs/
1. (ağızdan) çıkarmak
2. söylemek, beyan etmek
3. (huk.) piyasaya sürmek (sahte şey) utterable ağıza alınır, soylenilir.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
utter
halis
tam
su katılmadık
söylemek
demek
(çığlık/vb.) atmak
basmak
koparmak