upset
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
upset /ʌnɐvˈeɪləbəl/
1. (-set, -ting) devirmek
2. altüst etmek
3. keyfini bozmak
4. bozguna uğratmak, beklenmedik anda yenmek
5. sinirlendirmek
6. midesini bozmak
7. (mak.) demir parçasını kızdırıp çekiçle ucuna vurarak kısaltmak ve kalınlaştırmak, dövmek, şişirmek
8. devrilmek
9. altüst olmak
10. hükümsuz kılmak. upsetting machine dövme makinası.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
upset /ʌnɐvˈeɪlɪŋ/
1. devrilmiş
2. düzeni bozulmuş, altüst olmuş
3. üzüntülü, sinirli
4. dikine çevrilmiş
5. devrilme
6. altüst olma
7. (k. dili) surprizli yenilgi, bozgun
8. bozulma . upset price müzayedede satıcının koyduğu asgari fiyat.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
upset
devirmek
devrilmek
bozmak
altüst etmek
üzmek
neşesini kaçırmak
telaşlandırmak
(midesini) bozmak
üzgün
üzüntülü
tedirgin
rahatsız
hasta
(mide) bulanmış
bozuk
devirme
devrilme
altüst olma
allak bullak olma
(mide) bozukluk
rahatsızlık