türsün
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
türsün
1.Sıma, yüz, çehre, görünüş. Bet ~: yüz görünüşü, bet ~ün esime tüşüralmayma: yüz görünüşünü (sımasını) aklıma getiremiyorum, bet ~ü atasına uşaydı: yüz şekli babasına benziyor, ~ü kalaydı: yüzü nasıl, başha ~ñe kirdi: başka çehreye büründü, yüzü başka şekil aldı, süygen kızımı ~ü esimden ketmeydi: sevdiğim kızın sıması aklımdan gitmiyor, sağışlı ~: düşünceli çehre; 2. Renk. Kumaçnı ~ün caratdık: kumaşın rengini beğendik, atımı ~ü torudu: atımın rengi dorudur.
Last searches:
- tinim,
- closed,
- distinguish,
- mazul,
- öwredişmek,
- ýaltanmak,
- pipe,
- chem,
- tergeminate,
- bəbək,
- yatırım,
- qarıltı,
- kerelenñen,
- keyfiyyətsiz,
- flamboyant,
- emitmek,
- kimünçe,
- erlen,
- cyclamen,
- almaştırmak,
- tişlik,
- türsün