tundur
Kyrgyz—Turkish Dictionary
tundur-
1. şeffâf ve temiz yapmak, dinlendirmek durultmak (diyelim, suyu); 2. memnun ve mahzuz etmek; susun berip tundurdu: içecek verdi ve memnun etti; 3. sağırlaştırmak, sersemleştirmek; on eskiden örgön buldursun, çapsa kulak tundursun folk.: on iki srırımdan örülmüş kamçı, ki onunla vurulduu zaman insanın kulağını sağırlaştırıyor; 4. saka tundur- vurmak için kullanılan aşığı kurşunla doldurmak (şöyleki kurşun dışarıya çıkık durmasın).