tuluk
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
tuluk
и. толык, ток (хайваннан бетен килеш салдырылган тире һәм шуннан ясалган капчык)
Pure Turkish to Turkish (Kuleli)
tuluk
1. Düven
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tuluk
tulum, tulum şeklinde yüzülmüş deri. Eçki ~: keçi tulumu, ~ çığarmak: tulum halinde yüzüp çıkarmak, ~ etmek: tulum yapmak, bışlak ~: peynir tulumu, ~ça: tulum gibi, ~un almak: yüzmek, tulumunu çıkarmak, ~ tavuş etdirmek: tulum sesi çıkartmak, betin ~ğa suğarça bolmak (d): yüzünü tuluma sokacak hale gelmek, çok utanmak, betimi ~ğa suğarça etdiñ: beni çok utandırdın, un ~: un tulumu, un konulan tulum, ~ tübü tonkaysa toğuz gırcın çığar (as.): tulumun dip kalıntısı boca edilirse dokuz ekmek çıkar.