to-
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
to /tˈiːkʌp/
1. (edat) -e
2. -e doğru, yönüne doğru, tarafına
3. ile
4. -e kadar, -e değin, derecesine kadar
5. -e dair
6. -e nazaran, -e nispetle
7. -e göre
8. hakkında, için
9. (mak.), mek (mastar edatı)
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
to /tˈiːhaʊs/
1. -e dogru
2. asıl vaziyete doğru. to and fro öteye beriye, öne ve arkaya. come to kendine gelmek. shut the door to kapıyı iyice kapamak. The ship heaved to. Gemi rüzgarı başa alıp durdu. They gladly fell to. Memnuniyetle işe başladılar.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
to
(edat) -e doğru
-e
-e kadar
-e karşı
Uzbek—English Dictionary (Dirks, 2005)
to
(Persian) until, all the way to.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
to
bulamaç gibi pişirllen blr un· III, 207