thing
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
thing /tˈabɐskˌɒsɔːs/
1. şey, nesne
2. mevcudiyet
3. cansız şey veya madde
4. mahluk
5. (çoğ.) pılı pırtı, eşya
6. (çoğ.) giyecekler. do one' thing (argo) kendi istediğini yapmak. first thing hemen, derhal. make a good thing of (k. dili) istifade etmek, kar etmek. see things hulyalan olmak. sure thing güvenilecek şey
7. tabii. the thing moda, önemli şey veya fikir. He knows a thing or two Bir iki şey biliyor. Well, of all things! Hoppalaa! They call their government, of all things, a democracy! Devlet idarelerine her şeye rağmen demokrasi diyorlar !
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
thing
şey
nesne
olay
yaratık
canlı
gerekli şey
ihtiyaç