turklehceleri.org

there

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

there /sˈɪnkɑːp/

1. (ünlem) orada
2. oraya
3. o noktada, o derecede
4. o hususta
5. o yer
6. (ünlem) İşte ! Alsana ! Gördün mü? (Bu kelime be fiilinden önce gelince varlık belirtir ve özne fiilden sonra gelir: There is still time. Vakit var daha. There is a burglar down tairs. Aşağıda hırsız var.There is no reason. Sebep yok. Is there anybody at home? Evde kimse var mı?) There, there, don't cry. Haydi, haydi, ağlama. There you are ! Demedim mi ! Buyurun ! all there (k. dili) uyanık, çevik. Are you there? Orada mısınız ? have been there haberdar. in there mücadele halinde. not all there (k. dili) kaçık. So there ! işte o kadar ! You have me there. işte bunu bilmem. You there, pay attention. Hey, önüne (bak.), dikkat et.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

there

orada
oraya
orayı
işte
...var


Last searches: