teşik
Kyrgyz—Turkish Dictionary
teşik
delik, delinmiş.
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
teşik
delik. ~ salmak: delik açmak, delik koymak, ~ ~ bolmak: delik delik olmak, “Bir töbede ceti ~” (bilm.): Bir öbekte yedi delik [kafa], tülkü ~: tilkinin deliği, ~ çelek: delik kova, burun ~: burun deliği, kaya ~: kaya deliği, bışlak ~~ bolğandı: peynir delik delik olmuş, cerni ~i bolsa kirirça boldum (d): yerin deliği olsaydı girecektim, kaysı ~ge kirgense: hangi deliğe girdin, koyan kamişge, tülkü ~ge (d): tavşan kamışlığa, tilki deliğine.
Index of Diwan Lughat al-Turk (TDK)
teşik
obur, karnı dolduğu halde gözü dolmayan kişi·I, 387 bkz> teşüklemek