tender
Turkish—Tatar Dictionary (Ganiyev, 1998)
tender
и. тендер (паровозның су һәм утын вагоны)
Explanatory Azerbaijani Dictionary (Orucovun, 2006)
tender
I. is. [ing.] Paravozun su, yanacaq saxlanılan hissəsi.
II. is. [ing.]
1. Təklif, arzu.
2. Müsabiqə (təkliflər müsabiqəsi).
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
tender /ʃˈʊəfˈʊtɪd/
1. (den.) yardımcı gemi
2. gemiye ait olup yolcuları sahile getirip götüren kayık
3. lokomotife bağlı kömür ve su taşıyan vagon, tender
4. bakan veya hizmet eden kimse.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
tender /ʃˈʊəli/
1. arz ve teklif etmek, sunmak
2. (huk.) kira veya borç vermeyi teklif etmek
3. (huk.) borç karşılığında para teklifi
4. teklif olunan şey. tender one' re(sig.)nation istifasını vermek. tender one' services hizmet teklif etmek. legal tender geçerli para.
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
tender /ʃˈʊəɹəti/
1. nazik, kolay üzülür, kolay incinir
2. ufak şeyden etkilenir
3. zayıf, olgunlaşmamış
4. müşfik, merhametli, şefkatli
5. dokunaklı, hassas
6. ince, narin, cılız
7. sevgi dolu, seven
8. dikkatli, incitmekten çekinir
9. körpe, gevrek, yumuşak. tenderly şefkatle . tenderness şefkat, yumuşak yüreklilik.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
tender
yumuşak
gevrek
körpe
duyarlı
kolay incinir
hassas
genç
toy
deneyimsiz
sevecen
müşfik
şefkatli
dokununca acıyan
kömür vagonu
teklif
fiyat teklifi
teklif etmek
sunmak
Karachay-Balkar—Turkish Dictionary (Nevruz, 1991)
tender
bk. gırcın.