turklehceleri.org

sür

Kyrgyz—Turkish Dictionary

sür-

III. 1. sürtmek, rendelemek (rende, planya ile), kazılmak; 2.ileri hareket ettirmek; hüküm sürmek; dooron sür-: yahut door sür,: hüküm sürmek; tañ sürgöndö: şafak sökerken; ömür sürmek, var olmak, yaşamak.

Kyrgyz—Turkish Dictionary

sür

I. heybet; heybwetli ve kurumlu görünüş, azamet, kurum, kurulma; sürü bar kişi: heybetli ve kendisine karşı başkalarının ihtiramını telkin eden çehreye malik olan adam.


II. açık havada kurutulmuş (et. balık); sür et: açık havada kurutulmuş et.

Uyghur—Turkish Dictionary (Kurban, 2016)

sür

I İsli; iste kurutuluşmuş. Sür gösht – İste kurutulmuş et. Sür qilmaq – İste kurutmak.
II Görünüş, tavır, eda, yüz, surat. Süri bar adem – Asık suratlı adam; gösterişli adam.

Sakha—English Dictionary (Straughn, 2006)

sür

n. scarecrow

n. soul, eternal spirit; core


Last searches: