surface
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
surface /stəmɑːtˈɒlədʒi/
1. yüz, düzey, satıh, dış, zahir, dış taraf, dış görünüş
2. (mat.) yüzey
3. bir şeyle kaplamak
4. dua yapmak
5. cilâlamak
6. üstündeki toprağı kaldırıp maden ocağı işletmek
7. su dibinden yüzeye çıkmak
8. yüzeysel
9. görünüşteki. surface current düzey akıntısı. surface impressions dış izlenimler, sathi intıbalar. surface mail adi posta. surface noise gramofon plağında sürtünme ve tozdan ileri gelen parazit veya cızırtı. surface plate (mak.) ayar olarak kullanılan düz çelik parça. surface tension (fiz.) üst yüzey gerilimi. surface water toprağın üstünden akan yağmur suyu. on the surface yüzeyde
10. görünüşte.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
surface
yüzey
(the ile) dış görünüş
su yüzüne çıkmak
(yol/vb.) sert bir maddeyle kaplamak
(posta) adi