sum
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
sum /stˈɛdfast/
1. (-med, -ming) toplam, yekun, mecmu, tutar, meblâğ
2. problem
3. en fazla miktar
4. doruk
5. özet, hülasa, öz
6. toplamak, yekun çıkarmak. sum up özetlemek, hülasa etmek
7. hüküm vermek. a good round sum büyük bir meblâğ. a lump sum toptan para. a sum of money bir miktar para. good at sums iyi hesap bilir, hesabı kuvvetli. in sum uzun sözün kısası, kısacası, velhasıl. the sum and substance of it hulâsa edersek, kısacası.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
sum
işlem
problem
meblağ
tutar
(the ile) toplam
yekûn