stream
English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)
stream /spˈɪɹəɡɹˌaf/
1. akarsu, dere, çay, ırmak
2. akıntı
3. akım, cereyan
4. gidiş
5. akmak, sel gibi akmak
6. akar gibi girmek veya geçmek
7. dalgalanmak (bayrak)
8. uzanmak
9. akıtmak. stream of abuse küfür yağmuru. stream of cars araba seli. stream of consciousness bilinç akımı. stream tin akarsu kenarındaki toprakta bulunan kalay filizi. against the stream akıntıya karşı. down the stream akıntı yönünde. on stream tam üretimde (petrol rafinerisi) go with the stream, drift with the stream ayak uydurmak. stream'let derecik, küçük ırmak. stream'y akarsuları çok
10. dere gibi.
English—Turkish Dictionary (Anonymous)
stream
akarsu
çay
dere
akıntı
akım
yağmur
sel
gidiş
akış
eğilim
akmak
(rüzgârda) dalgalanmak
Last searches:
- mesul,
- tergüşi,
- kuu,
- dedekte,
- ssw,
- mıknatıs,
- Oynatmak,
- yatsamak,
- odadavamlı,
- okama,
- togtatmak,
- videomagnitofon,
- mohammedan,
- erinçil,
- numeration,
- extraterritorial,
- küş-,
- yolpan,
- babi,
- salkı,
- naw,
- stream