turklehceleri.org

split

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

split /smˈʌdʒ/

1. (split, ting) yarmak, ortasından ayırmak, çatlatmak
2. hiziplere ayırmak
3. dağıtmak: bölmek
4. paylaşmak, bölüşmek. split hairs kılı kırk yarmak. split one' sides gülmekten kasıkları çatlamak, kahkahadan yerlere yatmak. split off yarılmak parçalanmak
5. bölünmek
6. ayrılmak
7. kopmak. split the difference ortalama bir rakamda anlaşmak. split up bölüştürmek
8. bozuşmak.

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

split /smˈʌdʒi/

1. yarık, çatlak
2. bozuşma, ayrılık
3. bölünme
4. kıymık, ufak parça
5. sepetçilikte kullanılan ağaç tiriz
6. küçük şişe (içki)
7. muzla yapılmış dondurmalı tatlı
8. bir bacağı öne öbürünü arkaya uzatarak yapılan akrobasi hareketi
9. ayrılmış
10. kırık, yarık. split level house odaları değişik seviyelerde olan ev. split peas kırık bezelye. split personality (psik.) bölünmüş şahsiyet
11. şizofrenik kişi. split pulley birbirinden ayrılabilen iki parçadan ibaret makara. split second an, lahza.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

split

yarmak
yarılmak
sökülmek
yırtılmak
yarılmak
ayırmak
bölmek
ayrılmak
bölünmek
ayrılmak
dağılmak
bölmek
paylaşmak
bölüşmek
yarık
çatlak
bölünme
ayrılık
ihtilaf
bozuşma
hisse
pay


Last searches: