turklehceleri.org

speaking

English—Turkish Dictionary (FreeDict, 2017)

speaking /slˈaŋi/

1. hitabetme kabiliyeti olan
2. söz söyleyen
3. konuşacak gibi, canlı
4. konuşma, söyleme
5. ezberden nutuk söyleme
6. hitap. speaking acquaintance uzaktan aşinalık
7. tanıdık. speaking likeness aşırı benzeyiş, tıp(kıs.)ı olma. speaking tube odalar veya katlar arasında konuşmaya mahsus boru
8. (den.) kumanda borusu. be on speaking terms selâm vermekten ileri gitmeyen
9. aşinalığı olmak. The brothers were not on speaking terms Kardeşler selâmlaşmıyorlardı bile.

English—Turkish Dictionary (Anonymous)

speaking

konuşan


Last searches: